Scholz, Alman sanayisinde her bir istihdam için mücadele etmeye kararlı
Almanya’da hükümet, 29 Ekim’de, büyümeyen ekonomiye yeniden ivme kazandırmak amacıyla iş dünyası ve sendika temsilcilerinin katılacağı ‘sanayi zirvesi’ düzenleyecek.
Alman hükümeti sözcü yardımcısı Christiane Hoffman, söz konusu toplantıya kimlerin katılacağına ilişkin bilgi vermezken, Alman basınında yer alan haberlerde Alman Sanayi Federasyonu (BDI) ve Almanya’nın en büyük sendikası IG Metall’in söz konusu toplantıda yer alacağı bildirildi. Alman İşveren Sendikaları Konfederasyonu (BDA) ile Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK) yetkililerinin söz konusu toplantıya katılması bekleniyor.
Almanya GSYH verileri 30 Ekim’de açıklanacak
Alman ekonomisi, artan faiz oranları, konjonktürel riskler ve yapısal değişiklikler gibi nedenlerle büyümede zorluk yaşıyor. Ekonomi, yılın ikinci çeyreğinde azalan yatırımlar nedeniyle yüzde 0,1 küçüldü. Ekonomi Araştırma Enstitüsü 3. çeyrekte GSYH’de daha fazla düşüşün mümkün olduğunu değerlendiriyor.
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) ise 24 Ekim’de Alman ekonomisinin yaz aylarında küçülmeye devam ettiğini ve son çeyrekte ekonomik faaliyetlerin zayıf kalmasını beklediğini duyurdu. Hükümet “Büyüme Girişimi-Almanya için Yeni Ekonomik Dinamikler” adı verilen bir büyüme paketi ile ekonomiyi canlandırmayı hedefliyor. Paket, rekabetçiliğin güçlendirilmesi, bürokrasinin azaltılması, daha iyi çalışma teşvikleri, güçlü bir ekonomi için etkin bir finans merkezi ve yarının ekonomisi için verimli enerji piyasası gibi 5 alanda 49 önlem içeriyor. Üçüncü çeyreğe ilişkin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verileri 30 Ekim’de açıklanacak.
Avrupa’nın en büyük ekonomisi resesyondan uzaklaşmakta zorlanıyor
Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası Euro Bölgesi’nde yükselen enflasyona karşı artan faiz oranları, Alman şirketlerin yatırım yapma arzusunu frenlerken, Çin ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülkenin, Almanya’dan ithal ettiği malları giderek daha fazla üretebilmesi Avrupa’nın en büyük ekonomisinin resesyondan uzaklaşmasını zorlaştırıyor.
Yapısal sorunların ekonomiyi frenlediği Almanya’da, bir zamanlar oldukça başarılı olan “Ucuz enerji ve ara malı ithal et, bunları işle ve yüksek kaliteye sahip mal olarak ‘Made in Germany’ algısıyla pahalı bir biçimde ihraç et” başlıklı iş modelinin artık işe yaramadığı belirtiliyor. Doğu Avrupa’da ucuz taşeronlar bulunması, Çin’e sürekli artan ihracat ve ülke savunmasının ABD’ye yaptırılması da ülkeye yardımcı olmuyor.
‘Çin Şoku’nun büyük etkisi…
Covid-19 salgını, tedarik zinciri kesintileri, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi son dönemde yaşanan çok sayıda kriz, Alman ekonomisinin zayıf yönlerini su yüzüne çıkarırken, ülkenin, jeopolitik sorunlar, iklim değişikliği, durgun ekonomi ve demografik zorlukların üstesinden gelme konusunda birtakım sorunlarla karşı karşıya bulunması da dikkati çekiyor.
Almanya’nın hala “kendi ürettiği bürokrasi, kurallar ve prosedürler altında da ezildiği” belirtiliyor. Bu arada, Alman sanayisinin gittikçe zayıflaması, Çinli şirketlerin teknolojik olarak arayı kapatması ve hatta Uzak Doğulu şirketlerin yenilebilir enerji ve otomotivde Almanları geride bırakması Almanya’da “Çin Şoku” olarak tartışılıyor.